18 Ocak 2019 Cuma

Kültür Kurgusu


                                  KÜLTÜR KURGUSU
     İnsan yaradılışından hayatı kolaylaştıran öğelere imkan verecek bir oluşum bulunmaktadır. Bu alışkanlıklarımızdır. Alışkanlıklar yorumlanmayan kabul gören davranışlarımız olur. Böylece dikkat sarf etmez ve yorulmayız. Beyin kurgusunda dikkat algılama reaksiyonerliğini aktif kılar. Bunun sürekliliği mümkün olmaz. 14-20 dakikada bu işlemin boşaltılması gerekir. Dolayısıyla organizma sürekli dikkat halinde yaşayamaz. Bunu ikmal eden sistem alışkanlıklardır. Fabrikalarda rutin işleri alışkanlık haline getirerek daha kolay randıman alınan uygulamalar zaten vardır.
    Önce alışkanlık ile başlayacağız. Alışkanlık bilinen eylemleri otomatik yerine getirme şeklinde oluşur. Yani beyin tecrübe olarak bilinen olguları aynen tekrar edebilmede kendi içinde kolaylık yaratacak şekilde işlemektedir. Merkez yine talamustur. Fakat mantık programı kendini algılara değil işleme yöneltir. Bu şekilde hem yanlış yapmayız hem de kolay başarırız.  İşte biz kültürü alışkanlık formasyonu ile anlamlı kılacağız. Yani insanın kolay yaşam kurgusunu anlamlı hale getirip ne yaptığımızı bilen bir sonucu ortaya koyacağız.
   Alışkanlık için önce benimseme gerekir. Yani kişi bunu faydalı görecek ve bunu isteyecektir. Böylece yöneliş standardı gelişir ve yaptığımız işlemleri hep aynı şekilde yapar hale geliriz. Demek ki önce zihnen kabul sonra egzersiz yapılacak ve böylece kolay yaşayan yapıda zamanı karşılayacağız.
   Biz kültürü davranış kompleksitesi olarak inceleyeceğiz. Bunu yapabilmek için hayat kurgusunu sekiz bölüme ayırdık. Ahlak, bireysellik, aile, komşuluk, akrabalık, mahalle, özgürlük ve toplumsal kurguları alt başlıklar halinde ayırarak kendi içlerine giren detayların maddelenmesine zemin hazırlayacağız. Bu şekilde gözden kaçırılmayan bir bütünlük yaratacağız ki herkes her şeyi belli bir tabloda görebilsin. Kültür çalışmalarında da kullanılabilecek olan bu format insanların gelecek perspektifinde kendilerini yenilemelerinde de kullanılabilecektir. Her şeyi formata almayacağız. Belki alt başlıkların kendi içinde ayrı formasyonları oluşturulabilecektir. Böyle olursa detaylanan bir gerçeklik altında daha muktedir ve anlamlı alışkanlıklara dayanan kültür kurguları ortaya çıkabilecektir.
        a.    Ahlak kurgusu
     Biz ahlak kurgusunu ilk olarak koyduk. Ahlak hayata anlam katan çok gerekli ve önemli bir duygudur. Diğerlerinin arasında sadece duygu buradadır. Ahlak duygusu bir anlamda yaşam felsefesinin ruhla uyumu demektir. Ruhun benimsediği gerçeklik insanın hayatla bütünleşmesini sağlayan yegane olgudur. Ahlak olmadan saygıyı yada sevgiyi anlatamazsınız. Zira sevgi kendi temelinde tutarlılık arar, saygı da öyle. Böyle sev yada böyle say demek sadece ahlak ölçüsünde bir genel kurguya sahipseniz söz konusudur. Ahlak insanın kendisi olmasına olanak verir. Bağımsız özgür iradeye dayalı ve tercihlerine anlam katabilen bir yaşam ancak ahlak varlığında aktif olur.
   Ahlak kurgusunun temeli sahip olunan değerlerle ifade edilir. Sahip olunan değerler kendimiz, bildiklerimiz, yaşadıklarımız ve mal varlığımızdır. Her insanın kendi özgür halini yaratabilmesi toplumun ahlak kurgusuna sahip olmasıyla mümkün olur. Hırsızlık, dolandırıcılık veya kandırma insanlığın bugüne gelirken kendiliğinden üremiş davranışların yokluk yada azlıkla büyüdüğünü düşünüyoruz. Yokluk ortadan kaldırılırsa bir çok sorun kendiliğinden hallolacaktır.
    Üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri yalancılıktır. İnsanlar yaşamlarındaki öncelikleri göz önünde tutarak kendilerini koruyucu etken olarak yalan da söylemektedirler. Bu oluşumu beyin destekleme şekli kısıtlıdır. Bu nedenle yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözü yaygındır. Normal olarak beyin hakikat örgüsü altında bir gerçekliği izler. Gerçekler üzerinden konuşmaya her zaman hazırdır. Ancak yalan gerçeğin dışında bir uyduruktur. Yalan söyleyen kişi kime hangi yalanı niçin söylediğini takip etmek zorundadır. Böyle olunca mutlaka bir yerden hata yapar ve sorumlu duruma düşer. Yalan söylememek en doğrusudur. Yalan söyleyen insanların toplum içinde saygınlıkları yok olur. Güvenilmez kimlik taşırlar. Yalan aynı zamanda öz güven eksikliğinin yansımasıdır. Öz güveni yaratan ana unsurlardan biri hayat felsefesidir. Hayat felsefesi hayatın anlamlı şeklidir. Bugün geldiğimiz bilgi seviyesi her insana ideal duruşu verebilir şekildedir. Bu kapsamdaki hususların açılımı Salih Amel ve Müjde kitaplarıyla topluma mal edilmiştir. Böylece insan hayata karşı sağlam bir duruş kazanacaktır.
    İnsanın bilmesi gereken hususlardan biri de gerçek kelimesidir. Gerçek kainatın doğru olarak yaşamsal döngünün tasavvurudur. Her insan yaşadıklarıyla bir başka seyir imkanı bulur. Bunlar onun gerçeklerine katkı sağlar. Bazen öyle bir algı kurgusu doğar ki bu anlayışla gerçek farklıymış gibi anlaşılabilir.
   Gerçeği anlayabilmek için doğru kavramını da öğrenmeliyiz. Doğru anlaşılabilirliğin yönetici yaklaşımıdır. Algıladıklarımızla bize göre anlam taşıyan şeyler doğru olarak şekillenir. Her bakış açısına göre farklı olmasına rağmen farklı doğrular meydana gelir. İnsanlar toplumsal yaşamlarında evrensel doğru kavramını türetmişlerdir. Böylece daha yaygın olarak kabul gören doğrular tanımlanabilir olmuştur. Mutlak doğru yoktur. Böyle olunca insan aklı doğruları analiz ve sentez yoluyla irdeleyen bir mantık kurgusuna ulaşır. Böylece düşünebilen insana ulaşılmıştır. Tarih içersinde eğitim olmadığı için ender olarak okumayı yazmayı bilenler arasından değer bulmuş özel insanlar yetişmiştir. Ancak bugün üniversite eğitimi almış herhangi biri bu seviyede entelektüel yapıya sahip olabilmektedir.
   Buraya kadar insanın düşünsel yaşantısıyla ilgili kurguyu inceledik. Çerkesler bu kurguyu nasıl başarmışlar bunu görmeliyiz. Kendilerinin üstün olduklarına inanmışlardır. Böylece idealize edilmiş bir bakış açısı doğmuş. Kuralları kesin uygulamışlar. Kurallara inanmayanları ötelemişler. Böylece ahlak duygusu hakimiyet kazanmış.
   Biz bugün daha fazlasını biliyoruz. Ancak benzer yöntemi uygulayacağız. Gruplarda lider belirleyeceğiz. Ahlak olgusunda belli bir duruşa sahip olması öngörülen bu liderler toplum içinde grupları faaliyetlere sürükleyecekler. Toplantılar ve oyunlarda kuralları uygulamayanları aralarına almayacaklar. Böylece genel yöneliş bilgi sağlayacaktır. Ağır yaptırıma gerek yok, insanın mutlaka içinde davransal dinamikleri pozitifi uyaran değerler vardır.  Bunları anlamlı hale getirmek yetecektir.
   Dini etki ahlak olgusunda en çarpıcı katkıyı verir. Biz tanrının gücünün ve kaderin ne anlama geldiğini artık biliyoruz. O zaman bu bilgi tetikleyici bir ahlak kurgusu zihniyetini yaratacaktır.
   Duyguları anlamlı kılmak saygı – sevgi – sorumluluk üçlemesini her bireyde şekillendirmek bu işin püf noktasıdır. Ahlak bu üçlü yapının namusla bütünleşen kısmında tezahür eder. Namus insanın insan olarak asla vazgeçmiyeceği kabullerdir. Dürüst olmak, başkasını incitmemek, kırıcı konuşmamak, kendi edep varlığına saygı duymak ve bunu korumak, temiz olmak, düzgün giyinmek bunlar hep bireysel kurgu içinden ortaya çıkan ahlak kurgusuna şekil veren parçalardır.
   Din gerçek manada doğru bilgi demektir. Doğru bilgi hiçbir zaman insanı küçültmez. Din olabilmesi için doğruluğunun insanlar tarafından kabul edilmesi gerekir. Ümmeti olan her inanış din olarak görülebilir. Şimdi durum farklıdır. Din İslam yani Barıştır. Kültür farklıdır ve bu farklı olmaya devam etmelidir. Biz burada kültürü yaratma becerisinde bir kolaylık göstermekteyiz.

                              AHLAK KURGUSU PORTALI
11.       Hak bilinci                             -    vazgeçilmez
22.       Namus bilinci                       -     vazgeçilmez
33.       Kötü söz söylememe
44.       Doğru sözlü olmak, sözünde durmak
55.       Dürüst olmak
66.       Sevgi  -  saygı  -  sorumluluk bilinci olmak
77.        Topluma ve değerlerine sahip çıkmak
88.        Uzlaşmacı ve hoşgörülü olmak
99.         Aile bilincine vakıf olmak
10.         Kadını kutsal görmek
11.         Çocukları korumak kollamak
12.         Büyüklere saygı göstermek
13.         Hayvanları korumak
14.         İnsan sevgisini ön planda tutmak

      b.      Bireysel kurgu
    İnsan çocukluğundan itibaren öğrenmeye başlar ve hayat boyu bu sürer. Böyle olunca bireyin kendini yetiştirmesi ve öğrenmeye öncelik vermesi gereken konular olmalıdır. Biz bireyin düşünsel boyutunu bilimselleştirdik. Burada kendinde araması gereken özelliklerden bahsedeceğiz. Böylece insanlar birbirlerine yakışır hale geleceklerdir. Birbirlerini düzeltebilecekler. Kısacası ayrılıktan kurtulacaklardır.
   İnsanın ilk öğrendiği şey tuvaletini kendi yapabilmesidir. Bunun doğrusu temiz kalabilmektir. Hem tuvalet temiz kalacak hem de kendisi. İnsan dışkısı pis kokar. Dolayısıyla tuvaleti kullanırken sifon bu kokunun asgari olması için dikkat edilecektir. Klozetin dışına sıçratmamak yine bu işin diğer tarafıdır. Türklerde taret musluğu kullanılmaktadır. Bunun uygun elle ve dikkatle uygulanması ve klozetin batırılmaması esastır. Tuvaleti kullanan kişi mutlaka temiz olarak bırakacaktır. Böylece medeni insan olunabilir.
   Çocuk ikinci olarak konuşmayı öğrenir. Konuşma öğrenilirken aksan da duyduklarıyla şekillenir. İnsanlar önce aile içinde karı – koca bazında konuşmayı öğreneceklerdir. Konuşmak mutlaka özenilmesi gereken bir şeydir. Sesleri doğru çıkarmak doğru kelimeler seçmek gerekir. Konuşma konuşmadan öğrenilmez. Dolayısıyla çocukla mutlaka çok konuşulacaktır. Masal anlatmak, hikaye okumak, şiir ezberletmek gibi uygulamalar hatta şarkı sözleri bu işin yan unsurları olacaktır.
   Yemek yemeyi öğrenmek üçüncü gelir. Kaşığı veya çatalı hatta bıçağı hangi elinde nasıl tutacaksın önemlidir. Yemek yudumlamak içerken dikkat edilecekler, ağızda lokmayı nasıl alacaksın ve çiğneyeceksin bunlar önemlidir. Böylece medeniyetin üçüncü unsuru olan yemek yemek bir zevk haline gelecektir. Alışkanlıklar nasıl oluşursa ömür boyu öyle gider.
   Ağız temizliği dördüncü konudur. Yemek yedikten sonra elleri yıkamak ve ağzı çalkalamak gerekir. Böylece daha iyi hissedersiniz kendinizi. Sabah akşam kalkışta ve yatarken dişleri fırçalamak çok sağlıklı gelir. Hem ağzınız temiz kokar hem de ağzınızın tadı yerine gelir.
     Temiz giyinmek beşinci konudur. Herkesin her şeyi olacağına göre herkes temizliği öğrenecektir. Giydikleri temiz olacak ve ütülü olacaktır. böylece size yakışan bir giyim oluşumuna çalışacaksınız. Giydiğinizi yakıştırmalısınız. Bu sizin zevkinizi yansıtır.
   Vücut temizliği altıncı konudur. Mümkünse hergün sabah yada akşam banyo yapın. Banyoda vücudunuzu sabunla ve lifle ovalayın. Başınızı mutlaka sevdiğiniz bir şampuanla yıkayın. Her gün banyo yaparsanız bu işlemi bir defa yapmanız yeterli olur. vücudunuzu bol suyla durulamadan duştan çıkmayınız. Etek tıraşı ve koltuk altı tıraşı kokuyu ve temizliği gerekli şekle getirir. Bundan sakın ayrılık görmeyin. Amaç temiz ve titiz olmaktır.
    Kültürel manada ayda bir roman okumayı alışkanlık haline getirin. Böylece hayal dünyanız zenginleşecektir. Best seller olmuş romanları tercih edin. Hergün mutlaka müzik dinleyin. Dans edin. Şarkı sözlerini ezberleyip kendiniz söyleyin. Böylece duygusal manada sağlıklı bir gelişim içinde olacaksınız.
    Sağlıklı beslenme hayatın em önemli konularındandır. Süt için, kahvaltınızı aksatmayın, öğünler de az yemeye sebze ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Meyveleri değişik değişik mutlaka yiyecek şekilde alışkanlık kazanın. Kuruyemiş mutlaka alışkanlıklarınız arasında yer alsın. Hafta da veya ayda bir dışarıda sevdiğiniz bir yerde yemek yiyin. Böylece ekonomiye ve zevklerinize katkıda bulunursunuz.
   Spor alışkanlıklarınız çok önemli görülmeli. Mutlaka bol bol yürüyüş yapın. Gençlik sürecinde kendinize zarar vermeden güzel spor dallarında kendinizi yetiştirin.
   Bir müzik aleti çalabilmek çok güzeldir. Mutlaka önemseyin ve bu beceriyi kazanın.
   Edebiyat ve müzik konusunda entelektüel bir duruşa sahip olun. Böylece kendinizi daha fazla konuşacak duruma getirirsiniz.
   Spor aktivitelerini izleyin. Böylece mahalli veya milli duygularımızı geliştirme imkanı buluruz. Örgütlenme bilinci yaygınlaşacaktır.
   Yatınca mutlaka dua edin. İsteklerinizi açık açık kendinize söyleyin. Böylece zamanla stratejilerinizi belirleyeceksiniz.
        c.      Aile kurgusu
    Modern toplum parçalanmış aile üzerine tesis edilmiştir. Yani anne – baba ve çocuklar. Ailede kutsal olan birinci değer annedir. Anne ADN ilgili bölümlerinde belirtilen hususları öğrenmiştir. Böylece aileyi yönetebilecek vasıflardadır. Evin zevk isteyen yönelişleri anne – baba tarafından ortaklaşa kararlaştırılır. Kabul eden taraf annedir. Baba her türlü fikir ve emek desteğini açık tutacaktır. Başarı müşterektir. Aile olmak babanın ismini taşıdığından babaya sorumluluk yükler. Kültür farklılıklarında anne babaya daha yakın hareket etmek zorundadır.
    Kadın ile erkek birbirlerini hür iradeleriyle seçeceklerdir. Burada erkek talip olan kadın kabul edendir. Dolayısıyla kabul etmek sorumluluğun büyüğünü taşır. Ailenin tasarımını ortaklıklarını kadın belirler. Evin bütün işleri ortaklaşa gerçekleştirilir. Birbirlerine öğretmek bakımından kadın daha çabuk öğreneceği gerçeğinden hareketle öğretici rolünü kadın başaracaktır. Yükün ortaklaşa paylaşımı iki tarafın rızasına dayanmalıdır. Bu her evde farklı olabilir.
     Kadın ile erkeğin birbirini tanımaları ve ortak gelecek fikirlerini üretmeleri bakımından birkaç ay nişanlı yaşamaları faydalı olur. böylece taraflar kendilerini birbirlerine kabul ettirirler ve geleceği tasarlarlar.
    Nişan töreninin aileler arasında yüzük takma ve karşılıklı fazla değerli olmayan hediyeler almalarıyla yapılması uygun olur. herhangi bir şekilde ayrılma olursa hediyeler iade edilmez.
    Düğün bütün akrabaların ve komşuların iki kişinin evlendiklerini herkese ilan etmeleri anlamı taşır. Kadının gelinlik giymesi onu tertemiz duygularla yeni kurulan yuvaya ait olacağını ifade eder. Erkek kendi duruşunu kadının gelinliğine uyduracak tarzda seçer ve karşılıklı çok güzel olmaya özen gösterilir.
    Ekonomik duruma göre taraflar birbirlerine kıymetli hediyeler vermelidir. Böylece yeni kurulan yuvaya komşuların ve akrabaların karınca kararınca destek sağlaması mümkün olur.
    Kadın erkek nişanlılıkları süresi içinde ekonomik durumlarına göre oturacakları evin hazırlıklarını yaparlar. Kredi kullanırlar, kendi gelirlerine göre eşyalarını en azından asgari yetecek olanlarını temin etmeye çalışırlar. Böylece başlayacak olan birliktelik kendine hazır bir ortam bulacaktır.
   Eşlerin mümkünse balayına çıkmaları tavsiye edilir. Değilse evlerinde en az beş gün birlikte kalabilmeleri tavsiye edilir. Bu süre zarfında eşler birbirlerini yakından tanıyacaklardır. Birbirlerini kabul etmeleri gerekli görülebilir. Eğer birbirlerinden endişeleri varsa bunu evlenmeye karar vermeden önce gerçeklemelidirler. Kabul edilen durumu idrak etmek insanın kutsal görevidir.
   Kahvaltı – yemek seçimi gibi hususlar ortaklaşa belirlenir. Eğer mümkünse bir gün önceden tasarlanır ki malzemeler erkek tarafından tedarik edilebilsin.
    Bireysel kurgunun realizesiyle aile olgusu daha kolay gerçekleşebilir duruma gelecektir. İnsanlar farklı kültürün verdiği alışkanlıkları tartışabilmeli ve ortak kültür oluşlarını yaratabilmelidir. Alışkanlıkların ortaklık kazanmasına özen gösterilirse bir ay içinde yeni kültür kurgusu gerçekleşecektir ki modern aile konuşan ve bunları anlayan alt yapıda olacaktır.
   Kadın konuşma sırasında asla kocasının sözünü kesmez. Ona saygıda hiçbir zaman kusur gösterme. Çocuklarına onun iyi taraflarını gösterir ki aile üzerinde baba her zaman kol kanat geren kimlik kazansın. Baba da annenin üstün yeteneklerini çocuklara göstermeli ve bu yeteneklerin önemini vurgulamalıdır. Hiç kimse mükemmel değildir. Önemli olan isteklerdir. Meziyetlerdir.
   Çocuklar anne – babanın birbirini sevmesini görürler. Birbirlerini dinleyen anne – baba çocuklarına karşı ortak hareket edebilirler. Anne – baba birlikte çocuklara karşı iyi polis – kötü polis kurgusu yaratarak daha dikkat çekici eğitim yaratabilirler. Böylece roller zamanla değiştirilerek çocukların sorumluluk bilinçlerinin oluşması sağlanabilir.
     Sevgi şefkat ve ilgi ile olur. çocuklar size bakınca gözleri parlamalıdır. Bu ancak anne – babanın birbirlerini sevdiği – saydığı durumda meydana gelir. Kadın sevmez, beğendirir erkek ise sever. Erkek sevilecek kadın bulacak ve kadını erkek bu yapı altında eşsiz görecektir. Bunu yapmak kadına görevdir.
   Karı – koca arasında bilinmesi gereken en önemli husus kadın psikolojik, erkek ise fizyolojik cinsel kurguya sahip olmalarıdır. Erkek belli periyotlarda tatmin olmalıdır. Kadın bu açıdan kendini hazırlamalı ve erkeğin kadının psikolojik olarak hazır olmasını ötelemelidir. Böylece taraflar birbirlerini anlamış olurlar ve saygı duyarlar.
   Kadın ile erkek çocukların yanında cinsel konulardan konuşmamalıdırlar. Böylece çocukların kendilerine saygılarını azaltmamış olacaklardır. Çocuk anne – banın anlaşan ve ortaklaşa yaşayan özellikleriyle büyüyeceklerdir.
   Çocuklarla ilişkide anne de baba da kendi anladıkları yakınlaşmayı gerçekleyebilirler. Ancak davranışlarda istikrarlı olunmasına özen gösterilmelidir. Bir davranışa kızan sonra başka bir gün aynı davranışı ödüllendiren biri çocuğa doğru mesaj veremez.
    Aile  içinde ilişkiler saygıdan asla uzaklaşmamalıdır. Bir hastalık durumunda bütün dikkat hastanın üzerinde toplanır. Herkes kendi katkısıyla hastaya moral ve iyileştirici telkinlerde bulunacaktır.
   Çocukların okul yaşantıları başladığında derslerin kendi sorumluluğu olarak görmesini sağlamak gerekir. Kadın – erkek çalıştığı durum için eğer çocuk kreşe gönderilecekse bunun hazırlığını kadın yapacak, getir götür işini ise erkek yapacaktır. Eğer bakım için anneanne veya babaanne geliyorsa bu durumda anne otoritesi zayıflayacaktır. Arzu edilen anne ve babanın ebeveyn olarak birlikte veya ayrı ayrı çocuğa bakabilmeleridir. Eğer hafta 8 güne çıkarsa bu sorun hallolmuş olur.
   Kadının hamileliği süresince erkek çok daha fazla özverili davranmalıdır. Onun incinmemesi için elinden geleni yapmalı birçok işi kendi üstlenmelidir. Kadın azami dikkat gösterecek sigara – içki kullanmayacak, üst raflara uzanmayacak,fazla ayakta durmayacak ve düzgün sağlıklı beslenmeye özen gösterecektir. Gerekli yürüyüşler aksatılmayacak hastalanmamak için azami dikkat gösterilecektir.
   d.    Komşuluk kurgusu
     Aynı apartman veya yakın evlerde oturmak insanların birbirlerine sürekli konuşacakları zemini hazırlar. Acil bir durum olsa birbirine anında koşacak insanlar komşulardır. Komşuluk önemlidir. Bu kapsamda kadınların ön ayak olması ve erkeklerinde bu kurguyu desteklemesi önemlidir. Yakın gelecekte insanlar daha fazla evlerinde kalabileceklerdir. Bu süreçte komşuların haftada bir kesinlikle temas sağlayacak şekilde bir sosyalizasyon olgusu başarmaları önerilir.
    Çocukların birbirine arkadaş olmaları, okula beraber gidip gelmeleri, oyun oynamaları özendirilmelidir. Böylece sosyalleşen bir yapı doğar ki aradığımız budur. Son dönemde insanların birbirine yabancılaştıklarını görmekteyiz. Aileler bahaneler yaratarak birbirlerini kabul edecek tarzda davranmalıdırlar.
     Komşuların birbirine kötü gözle bakmamaları ve birbirlerini oldukları gibi kabul etmeleri önemlidir.
    Komşuluk birbirini rahatsız etmeyi reddeder. Özellikle apartmanlarda yaşayanlar ses geçirgenliğinin verdiği rahatsızlıklara çok dikkat göstermelidirler. Üst katta oturanların halı silkelemesi veya üst balkondan sigara külü silkelemeleri gibi davranışlar çok yanlıştır. Komşuluğu çok önemsemeli ve kuruluş yaklaşımını içimize sindirmeliyiz.
        e.     Akrabalık kurgusu
     Yakın akrabalar kardeşlerdir. İkinci yakınlık kardeş çocuklarıyla gelir. Üçüncü kuşağı ise kardeş torunları oluşturur. Böyle bakarsak merkez kültürden doğan bireyselliğin değişim ile farklılaşmasını görürüz.farklılaştıran aileye dışarıdan gelenlerdir. Böylece birbirine yakın zihniyette fakat farklı alışkanlıklara sahip gruplar oluşur. İşte bu faklılık insanlara toplumu daha samimi görme fırsatı verir. Akrabalık insan için bir sosyalleşme laboratuarı özelliği verir. Bu gözle bakarak farkındalıklarımız gelişir ve sosyalleşmeye imkan yaratırız.
    Teyze ve dayılar çocuklara en yakın olanlardır. Zira anne onların zihniyet ve duruşlarına yakın olduğundan birbirlerini farklı severler. İkinci özel duruş amca ve halalardan gelir. Bunlarda babanın kültürüne yakın olduklarından çocukları bu gözle görürler. Gerçekte çocuklar daha çok dayıya ve teyzeye benzemeye adaydırlar. Bu bu işin doğrusudur.
    Anneanneler ailenin adeta edep merkezleridir. Normalde her anne kızını kendine boyar. Anneanneler anneleri kendi robotu yapmayı tarihsel bir kurgu şeklinde yaşatmışlardır.
    Anneler bir deyişe göre babalarını esas alan bir sevgi kümesinde büyürler. Bu nedenle ancak torun sahibi olunca kendi evlerinin farkına varırlar. Her şeyi babalarının başardığını sanarak kocalarını küçümserler. Bu çok yaygın bir gerçekliktir. Anasına bak kızını al sözünü babasına bak kızını al şeklinde değiştirmek doğru olur. anası babasını ne hale getirdiyse kızı da sizi o hale getirecektir. Bunda yanılma payı sadece %5 tir.
    Akrabalar candır. Onlara karşı cins gözüyle bakamazsın. Bu insanı daha anlamlı şekilde geliştiren bir katkı sağlar. Belki de en güzel şey akrabalarla yakın olmaktır.
      f.    Köy – mahalle kurgusu
      Özellikle köyde herkes birbirini tanır. Bu farklı bir sosyalizasyon ortamı sağlar. Mahalleleri köy gibi düşünemeyiz. Ama siteleri köy benzeri bir mahiyette değerlendirebiliriz. Gerçekte teknolojik ve mekan kurguları bizleri sitelerde yaşamaya yöneltmektedir.
   Sayıları 50 kadar olan aile toplulukları birlikte olmayı birbirlerini tanımaya ortak eğlenceler düzenlemeyi alışkanlık haline getirmelidir. Böylece birbirlerini destekleyen ve birbirlerine samimiyet köprüsü ile başlanan bir yaşam örgüsü tezahür edecektir. Sitelerde birlikte eğlence ve piknik yapılabilecek imkanlar düşünülmelidir. Böylece hayatın belli kesitlerini paylaşabilecek bir ortam yaratır ve bunun güzelliklerini paylaşırsınız.
      Yönetim kurgusunda muhtarlar sosyolojik olguyu resmeden istatistikler üretebilirler. Böylece belli soy benzerlikleri taşıyan yada sosyal duruşu etkin insanları tanımak kolaylaşır. İnsanlar birbirine iyiliği böyle algılarlarsa birbirlerine daha geniş anlamda destek olabilirler.
   Belli yeteneklerin bilinmesi birçok anlamda paylaşılan meziyetler doğurur ki bu da çok önemli görülmelidir.
     g.   Özgürlük kurgusu
     Biz özgürlük ile disiplini birlikte işleyen bir çalışma yaptık. Burada vurgulanan insanı insan yapan disiplin öğelerinin varlığı halinde gerçek özgürlüğün var olabileceğini gösterdik. Kültürü bu gözle görmek doğru olur. madem ki kültür kazanılan alışkanlıklarla oluşuyor bize verilen özgürlükte bu alışkanlıkları istediğimiz gibi belli bir anlayış ve ilkelere dayanarak seçebileceğimizdir. İnsan özgürlüğü gerçek anlamda budur. İstediğiniz olabilirsiniz ama diğer insanları değiştirmeye çalışmadan.
    Her insan kendi farklılığını bu resim altında kendi yaratacak ve böylece mutluluğunu arttıracaktır. Eğer bir orman gibi herkesi ağaç yapsaydık bu en kolayı olurdu ama kendi tanrılığınızın farkına bile varamazdınız. İşte tanrılık yaratıcılık burada gizlidir.
    h.   Toplumsal kurgu
      Biz ilk çalışma olarak devleti yazdık. Bunun maksadı örgütlenme olmadan bireysel duruşu gerçeklemek mümkün olamazdı. Şimdi de aynı şekilde düşünüyoruz. İnsanlar toplumun bir parçası olmayı bireysel kurgudan güç alacak şekilde başlatacaklardır. Kendi alışkanlıklarını yönetebilen bir insan artık peygamber olabilir. Biz sınıflandırmayı yaparken doğal liderliği birinci sırada gösterdik. Doğal lider yada peygamber olmak yaradılışla ilgiliydi. Şimdi artık değil. Çabalayın kendinizi de toplumu da etkileyin. Kolayı kendinizi değiştirmektir bunu da asla unutmayın. İnsanlar her şeyin iyisine layıktır. İyi insan olun ve iyi insanlara saygı gösterin.