KÜLTÜR
KURGUSU
İnsan yaradılışından hayatı kolaylaştıran öğelere imkan verecek bir
oluşum bulunmaktadır. Bu alışkanlıklarımızdır. Alışkanlıklar yorumlanmayan kabul
gören davranışlarımız olur. Böylece dikkat sarf etmez ve yorulmayız. Beyin
kurgusunda dikkat algılama reaksiyonerliğini aktif kılar. Bunun sürekliliği
mümkün olmaz. 14-20 dakikada bu işlemin boşaltılması gerekir. Dolayısıyla
organizma sürekli dikkat halinde yaşayamaz. Bunu ikmal eden sistem alışkanlıklardır.
Fabrikalarda rutin işleri alışkanlık haline getirerek daha kolay randıman
alınan uygulamalar zaten vardır.
Önce alışkanlık ile başlayacağız. Alışkanlık bilinen eylemleri otomatik
yerine getirme şeklinde oluşur. Yani beyin tecrübe olarak bilinen olguları
aynen tekrar edebilmede kendi içinde kolaylık yaratacak şekilde işlemektedir.
Merkez yine talamustur. Fakat mantık programı kendini algılara değil işleme
yöneltir. Bu şekilde hem yanlış yapmayız hem de kolay başarırız. İşte biz kültürü alışkanlık formasyonu ile
anlamlı kılacağız. Yani insanın kolay yaşam kurgusunu anlamlı hale getirip ne
yaptığımızı bilen bir sonucu ortaya koyacağız.
Alışkanlık için önce benimseme gerekir. Yani kişi bunu faydalı görecek
ve bunu isteyecektir. Böylece yöneliş standardı gelişir ve yaptığımız işlemleri
hep aynı şekilde yapar hale geliriz. Demek ki önce zihnen kabul sonra egzersiz
yapılacak ve böylece kolay yaşayan yapıda zamanı karşılayacağız.
Biz kültürü davranış kompleksitesi olarak inceleyeceğiz. Bunu yapabilmek
için hayat kurgusunu sekiz bölüme ayırdık. Ahlak, bireysellik, aile, komşuluk,
akrabalık, mahalle, özgürlük ve toplumsal kurguları alt başlıklar halinde
ayırarak kendi içlerine giren detayların maddelenmesine zemin hazırlayacağız.
Bu şekilde gözden kaçırılmayan bir bütünlük yaratacağız ki herkes her şeyi
belli bir tabloda görebilsin. Kültür çalışmalarında da kullanılabilecek olan bu
format insanların gelecek perspektifinde kendilerini yenilemelerinde de
kullanılabilecektir. Her şeyi formata almayacağız. Belki alt başlıkların kendi
içinde ayrı formasyonları oluşturulabilecektir. Böyle olursa detaylanan bir
gerçeklik altında daha muktedir ve anlamlı alışkanlıklara dayanan kültür
kurguları ortaya çıkabilecektir.
a.
Ahlak kurgusu
Biz ahlak kurgusunu ilk olarak koyduk. Ahlak hayata anlam katan çok
gerekli ve önemli bir duygudur. Diğerlerinin arasında sadece duygu buradadır.
Ahlak duygusu bir anlamda yaşam felsefesinin ruhla uyumu demektir. Ruhun
benimsediği gerçeklik insanın hayatla bütünleşmesini sağlayan yegane olgudur.
Ahlak olmadan saygıyı yada sevgiyi anlatamazsınız. Zira sevgi kendi temelinde
tutarlılık arar, saygı da öyle. Böyle sev yada böyle say demek sadece ahlak
ölçüsünde bir genel kurguya sahipseniz söz konusudur. Ahlak insanın kendisi
olmasına olanak verir. Bağımsız özgür iradeye dayalı ve tercihlerine anlam
katabilen bir yaşam ancak ahlak varlığında aktif olur.
Ahlak kurgusunun temeli sahip olunan değerlerle ifade edilir. Sahip
olunan değerler kendimiz, bildiklerimiz, yaşadıklarımız ve mal varlığımızdır.
Her insanın kendi özgür halini yaratabilmesi toplumun ahlak kurgusuna sahip
olmasıyla mümkün olur. Hırsızlık, dolandırıcılık veya kandırma insanlığın
bugüne gelirken kendiliğinden üremiş davranışların yokluk yada azlıkla
büyüdüğünü düşünüyoruz. Yokluk ortadan kaldırılırsa bir çok sorun kendiliğinden
hallolacaktır.
Üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri yalancılıktır.
İnsanlar yaşamlarındaki öncelikleri göz önünde tutarak kendilerini koruyucu
etken olarak yalan da söylemektedirler. Bu oluşumu beyin destekleme şekli
kısıtlıdır. Bu nedenle yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözü yaygındır.
Normal olarak beyin hakikat örgüsü altında bir gerçekliği izler. Gerçekler
üzerinden konuşmaya her zaman hazırdır. Ancak yalan gerçeğin dışında bir
uyduruktur. Yalan söyleyen kişi kime hangi yalanı niçin söylediğini takip etmek
zorundadır. Böyle olunca mutlaka bir yerden hata yapar ve sorumlu duruma düşer.
Yalan söylememek en doğrusudur. Yalan söyleyen insanların toplum içinde saygınlıkları
yok olur. Güvenilmez kimlik taşırlar. Yalan aynı zamanda öz güven eksikliğinin
yansımasıdır. Öz güveni yaratan ana unsurlardan biri hayat felsefesidir. Hayat
felsefesi hayatın anlamlı şeklidir. Bugün geldiğimiz bilgi seviyesi her insana
ideal duruşu verebilir şekildedir. Bu kapsamdaki hususların açılımı Salih Amel
ve Müjde kitaplarıyla topluma mal edilmiştir. Böylece insan hayata karşı sağlam
bir duruş kazanacaktır.
İnsanın bilmesi gereken hususlardan biri de gerçek kelimesidir. Gerçek
kainatın doğru olarak yaşamsal döngünün tasavvurudur. Her insan yaşadıklarıyla
bir başka seyir imkanı bulur. Bunlar onun gerçeklerine katkı sağlar. Bazen öyle
bir algı kurgusu doğar ki bu anlayışla gerçek farklıymış gibi anlaşılabilir.
Gerçeği anlayabilmek için doğru kavramını da öğrenmeliyiz. Doğru
anlaşılabilirliğin yönetici yaklaşımıdır. Algıladıklarımızla bize göre anlam
taşıyan şeyler doğru olarak şekillenir. Her bakış açısına göre farklı olmasına
rağmen farklı doğrular meydana gelir. İnsanlar toplumsal yaşamlarında evrensel
doğru kavramını türetmişlerdir. Böylece daha yaygın olarak kabul gören doğrular
tanımlanabilir olmuştur. Mutlak doğru yoktur. Böyle olunca insan aklı doğruları
analiz ve sentez yoluyla irdeleyen bir mantık kurgusuna ulaşır. Böylece düşünebilen
insana ulaşılmıştır. Tarih içersinde eğitim olmadığı için ender olarak okumayı
yazmayı bilenler arasından değer bulmuş özel insanlar yetişmiştir. Ancak bugün
üniversite eğitimi almış herhangi biri bu seviyede entelektüel yapıya sahip
olabilmektedir.
Buraya kadar insanın düşünsel yaşantısıyla ilgili kurguyu inceledik.
Çerkesler bu kurguyu nasıl başarmışlar bunu görmeliyiz. Kendilerinin üstün
olduklarına inanmışlardır. Böylece idealize edilmiş bir bakış açısı doğmuş.
Kuralları kesin uygulamışlar. Kurallara inanmayanları ötelemişler. Böylece
ahlak duygusu hakimiyet kazanmış.
Biz bugün daha fazlasını biliyoruz. Ancak benzer yöntemi uygulayacağız.
Gruplarda lider belirleyeceğiz. Ahlak olgusunda belli bir duruşa sahip olması
öngörülen bu liderler toplum içinde grupları faaliyetlere sürükleyecekler.
Toplantılar ve oyunlarda kuralları uygulamayanları aralarına almayacaklar.
Böylece genel yöneliş bilgi sağlayacaktır. Ağır yaptırıma gerek yok, insanın
mutlaka içinde davransal dinamikleri pozitifi uyaran değerler vardır. Bunları anlamlı hale getirmek yetecektir.
Dini etki ahlak olgusunda en çarpıcı katkıyı verir. Biz tanrının gücünün
ve kaderin ne anlama geldiğini artık biliyoruz. O zaman bu bilgi tetikleyici
bir ahlak kurgusu zihniyetini yaratacaktır.
Duyguları anlamlı kılmak saygı – sevgi – sorumluluk üçlemesini her
bireyde şekillendirmek bu işin püf noktasıdır. Ahlak bu üçlü yapının namusla
bütünleşen kısmında tezahür eder. Namus insanın insan olarak asla vazgeçmiyeceği
kabullerdir. Dürüst olmak, başkasını incitmemek, kırıcı konuşmamak, kendi edep
varlığına saygı duymak ve bunu korumak, temiz olmak, düzgün giyinmek bunlar hep
bireysel kurgu içinden ortaya çıkan ahlak kurgusuna şekil veren parçalardır.
Din gerçek manada doğru bilgi demektir. Doğru bilgi hiçbir zaman insanı
küçültmez. Din olabilmesi için doğruluğunun insanlar tarafından kabul edilmesi
gerekir. Ümmeti olan her inanış din olarak görülebilir. Şimdi durum farklıdır.
Din İslam yani Barıştır. Kültür farklıdır ve bu farklı olmaya devam etmelidir.
Biz burada kültürü yaratma becerisinde bir kolaylık göstermekteyiz.
AHLAK KURGUSU
PORTALI
11. Hak bilinci - vazgeçilmez
22. Namus bilinci - vazgeçilmez
33. Kötü söz söylememe
44. Doğru sözlü olmak, sözünde durmak
55. Dürüst olmak
66. Sevgi
- saygı -
sorumluluk bilinci olmak
77. Topluma ve değerlerine sahip çıkmak
88. Uzlaşmacı ve hoşgörülü olmak
99. Aile bilincine vakıf olmak
10. Kadını kutsal görmek
11. Çocukları korumak kollamak
12. Büyüklere saygı göstermek
13. Hayvanları korumak
14. İnsan sevgisini ön planda tutmak
b.
Bireysel kurgu
İnsan çocukluğundan itibaren öğrenmeye başlar ve hayat boyu bu sürer.
Böyle olunca bireyin kendini yetiştirmesi ve öğrenmeye öncelik vermesi gereken
konular olmalıdır. Biz bireyin düşünsel boyutunu bilimselleştirdik. Burada
kendinde araması gereken özelliklerden bahsedeceğiz. Böylece insanlar
birbirlerine yakışır hale geleceklerdir. Birbirlerini düzeltebilecekler.
Kısacası ayrılıktan kurtulacaklardır.
İnsanın ilk öğrendiği şey tuvaletini kendi yapabilmesidir. Bunun doğrusu
temiz kalabilmektir. Hem tuvalet temiz kalacak hem de kendisi. İnsan dışkısı
pis kokar. Dolayısıyla tuvaleti kullanırken sifon bu kokunun asgari olması için
dikkat edilecektir. Klozetin dışına sıçratmamak yine bu işin diğer tarafıdır.
Türklerde taret musluğu kullanılmaktadır. Bunun uygun elle ve dikkatle
uygulanması ve klozetin batırılmaması esastır. Tuvaleti kullanan kişi mutlaka
temiz olarak bırakacaktır. Böylece medeni insan olunabilir.
Çocuk ikinci olarak konuşmayı öğrenir. Konuşma öğrenilirken aksan da
duyduklarıyla şekillenir. İnsanlar önce aile içinde karı – koca bazında
konuşmayı öğreneceklerdir. Konuşmak mutlaka özenilmesi gereken bir şeydir.
Sesleri doğru çıkarmak doğru kelimeler seçmek gerekir. Konuşma konuşmadan
öğrenilmez. Dolayısıyla çocukla mutlaka çok konuşulacaktır. Masal anlatmak,
hikaye okumak, şiir ezberletmek gibi uygulamalar hatta şarkı sözleri bu işin
yan unsurları olacaktır.
Yemek yemeyi öğrenmek üçüncü gelir. Kaşığı veya çatalı hatta bıçağı
hangi elinde nasıl tutacaksın önemlidir. Yemek yudumlamak içerken dikkat
edilecekler, ağızda lokmayı nasıl alacaksın ve çiğneyeceksin bunlar önemlidir.
Böylece medeniyetin üçüncü unsuru olan yemek yemek bir zevk haline gelecektir.
Alışkanlıklar nasıl oluşursa ömür boyu öyle gider.
Ağız temizliği dördüncü konudur. Yemek yedikten sonra elleri yıkamak ve
ağzı çalkalamak gerekir. Böylece daha iyi hissedersiniz kendinizi. Sabah akşam
kalkışta ve yatarken dişleri fırçalamak çok sağlıklı gelir. Hem ağzınız temiz
kokar hem de ağzınızın tadı yerine gelir.
Temiz giyinmek beşinci konudur. Herkesin her şeyi olacağına göre herkes
temizliği öğrenecektir. Giydikleri temiz olacak ve ütülü olacaktır. böylece
size yakışan bir giyim oluşumuna çalışacaksınız. Giydiğinizi yakıştırmalısınız.
Bu sizin zevkinizi yansıtır.
Vücut temizliği altıncı konudur. Mümkünse hergün sabah yada akşam banyo
yapın. Banyoda vücudunuzu sabunla ve lifle ovalayın. Başınızı mutlaka
sevdiğiniz bir şampuanla yıkayın. Her gün banyo yaparsanız bu işlemi bir defa
yapmanız yeterli olur. vücudunuzu bol suyla durulamadan duştan çıkmayınız. Etek
tıraşı ve koltuk altı tıraşı kokuyu ve temizliği gerekli şekle getirir. Bundan
sakın ayrılık görmeyin. Amaç temiz ve titiz olmaktır.
Kültürel manada ayda bir roman okumayı alışkanlık haline getirin.
Böylece hayal dünyanız zenginleşecektir. Best seller olmuş romanları tercih
edin. Hergün mutlaka müzik dinleyin. Dans edin. Şarkı sözlerini ezberleyip
kendiniz söyleyin. Böylece duygusal manada sağlıklı bir gelişim içinde
olacaksınız.
Sağlıklı beslenme hayatın em önemli konularındandır. Süt için,
kahvaltınızı aksatmayın, öğünler de az yemeye sebze ağırlıklı beslenmeye özen
gösterin. Meyveleri değişik değişik mutlaka yiyecek şekilde alışkanlık kazanın.
Kuruyemiş mutlaka alışkanlıklarınız arasında yer alsın. Hafta da veya ayda bir
dışarıda sevdiğiniz bir yerde yemek yiyin. Böylece ekonomiye ve zevklerinize
katkıda bulunursunuz.
Spor alışkanlıklarınız çok önemli görülmeli. Mutlaka bol bol yürüyüş
yapın. Gençlik sürecinde kendinize zarar vermeden güzel spor dallarında kendinizi
yetiştirin.
Bir müzik aleti çalabilmek çok güzeldir. Mutlaka önemseyin ve bu
beceriyi kazanın.
Edebiyat ve müzik konusunda entelektüel bir duruşa sahip olun. Böylece
kendinizi daha fazla konuşacak duruma getirirsiniz.
Spor aktivitelerini izleyin. Böylece mahalli veya milli duygularımızı
geliştirme imkanı buluruz. Örgütlenme bilinci yaygınlaşacaktır.
Yatınca mutlaka dua edin. İsteklerinizi açık açık kendinize söyleyin.
Böylece zamanla stratejilerinizi belirleyeceksiniz.
c.
Aile kurgusu
Modern toplum parçalanmış aile üzerine tesis edilmiştir. Yani anne –
baba ve çocuklar. Ailede kutsal olan birinci değer annedir. Anne ADN ilgili
bölümlerinde belirtilen hususları öğrenmiştir. Böylece aileyi yönetebilecek
vasıflardadır. Evin zevk isteyen yönelişleri anne – baba tarafından ortaklaşa
kararlaştırılır. Kabul eden taraf annedir. Baba her türlü fikir ve emek
desteğini açık tutacaktır. Başarı müşterektir. Aile olmak babanın ismini
taşıdığından babaya sorumluluk yükler. Kültür farklılıklarında anne babaya daha
yakın hareket etmek zorundadır.
Kadın ile erkek birbirlerini hür iradeleriyle seçeceklerdir. Burada
erkek talip olan kadın kabul edendir. Dolayısıyla kabul etmek sorumluluğun
büyüğünü taşır. Ailenin tasarımını ortaklıklarını kadın belirler. Evin bütün
işleri ortaklaşa gerçekleştirilir. Birbirlerine öğretmek bakımından kadın daha
çabuk öğreneceği gerçeğinden hareketle öğretici rolünü kadın başaracaktır.
Yükün ortaklaşa paylaşımı iki tarafın rızasına dayanmalıdır. Bu her evde farklı
olabilir.
Kadın ile erkeğin birbirini tanımaları ve ortak gelecek fikirlerini
üretmeleri bakımından birkaç ay nişanlı yaşamaları faydalı olur. böylece
taraflar kendilerini birbirlerine kabul ettirirler ve geleceği tasarlarlar.
Nişan töreninin aileler arasında yüzük takma ve karşılıklı fazla değerli
olmayan hediyeler almalarıyla yapılması uygun olur. herhangi bir şekilde
ayrılma olursa hediyeler iade edilmez.
Düğün bütün akrabaların ve komşuların iki kişinin evlendiklerini herkese
ilan etmeleri anlamı taşır. Kadının gelinlik giymesi onu tertemiz duygularla yeni
kurulan yuvaya ait olacağını ifade eder. Erkek kendi duruşunu kadının
gelinliğine uyduracak tarzda seçer ve karşılıklı çok güzel olmaya özen
gösterilir.
Ekonomik duruma göre taraflar birbirlerine kıymetli hediyeler
vermelidir. Böylece yeni kurulan yuvaya komşuların ve akrabaların karınca
kararınca destek sağlaması mümkün olur.
Kadın erkek nişanlılıkları süresi içinde ekonomik durumlarına göre
oturacakları evin hazırlıklarını yaparlar. Kredi kullanırlar, kendi gelirlerine
göre eşyalarını en azından asgari yetecek olanlarını temin etmeye çalışırlar.
Böylece başlayacak olan birliktelik kendine hazır bir ortam bulacaktır.
Eşlerin mümkünse balayına çıkmaları tavsiye edilir. Değilse evlerinde en
az beş gün birlikte kalabilmeleri tavsiye edilir. Bu süre zarfında eşler
birbirlerini yakından tanıyacaklardır. Birbirlerini kabul etmeleri gerekli
görülebilir. Eğer birbirlerinden endişeleri varsa bunu evlenmeye karar vermeden
önce gerçeklemelidirler. Kabul edilen durumu idrak etmek insanın kutsal
görevidir.
Kahvaltı – yemek seçimi gibi hususlar ortaklaşa belirlenir. Eğer
mümkünse bir gün önceden tasarlanır ki malzemeler erkek tarafından tedarik
edilebilsin.
Bireysel kurgunun realizesiyle aile olgusu daha kolay gerçekleşebilir
duruma gelecektir. İnsanlar farklı kültürün verdiği alışkanlıkları
tartışabilmeli ve ortak kültür oluşlarını yaratabilmelidir. Alışkanlıkların
ortaklık kazanmasına özen gösterilirse bir ay içinde yeni kültür kurgusu
gerçekleşecektir ki modern aile konuşan ve bunları anlayan alt yapıda
olacaktır.
Kadın konuşma sırasında asla kocasının sözünü kesmez. Ona saygıda hiçbir
zaman kusur gösterme. Çocuklarına onun iyi taraflarını gösterir ki aile
üzerinde baba her zaman kol kanat geren kimlik kazansın. Baba da annenin üstün
yeteneklerini çocuklara göstermeli ve bu yeteneklerin önemini vurgulamalıdır.
Hiç kimse mükemmel değildir. Önemli olan isteklerdir. Meziyetlerdir.
Çocuklar anne – babanın birbirini sevmesini görürler. Birbirlerini
dinleyen anne – baba çocuklarına karşı ortak hareket edebilirler. Anne – baba
birlikte çocuklara karşı iyi polis – kötü polis kurgusu yaratarak daha dikkat
çekici eğitim yaratabilirler. Böylece roller zamanla değiştirilerek çocukların
sorumluluk bilinçlerinin oluşması sağlanabilir.
Sevgi şefkat ve ilgi ile olur. çocuklar size bakınca gözleri
parlamalıdır. Bu ancak anne – babanın birbirlerini sevdiği – saydığı durumda
meydana gelir. Kadın sevmez, beğendirir erkek ise sever. Erkek sevilecek kadın
bulacak ve kadını erkek bu yapı altında eşsiz görecektir. Bunu yapmak kadına
görevdir.
Karı – koca arasında bilinmesi gereken en önemli husus kadın psikolojik,
erkek ise fizyolojik cinsel kurguya sahip olmalarıdır. Erkek belli periyotlarda
tatmin olmalıdır. Kadın bu açıdan kendini hazırlamalı ve erkeğin kadının
psikolojik olarak hazır olmasını ötelemelidir. Böylece taraflar birbirlerini
anlamış olurlar ve saygı duyarlar.
Kadın ile erkek çocukların yanında cinsel konulardan konuşmamalıdırlar.
Böylece çocukların kendilerine saygılarını azaltmamış olacaklardır. Çocuk anne
– banın anlaşan ve ortaklaşa yaşayan özellikleriyle büyüyeceklerdir.
Çocuklarla ilişkide anne de baba da kendi anladıkları yakınlaşmayı
gerçekleyebilirler. Ancak davranışlarda istikrarlı olunmasına özen
gösterilmelidir. Bir davranışa kızan sonra başka bir gün aynı davranışı
ödüllendiren biri çocuğa doğru mesaj veremez.
Aile içinde ilişkiler saygıdan
asla uzaklaşmamalıdır. Bir hastalık durumunda bütün dikkat hastanın üzerinde
toplanır. Herkes kendi katkısıyla hastaya moral ve iyileştirici telkinlerde
bulunacaktır.
Çocukların okul yaşantıları başladığında derslerin kendi sorumluluğu
olarak görmesini sağlamak gerekir. Kadın – erkek çalıştığı durum için eğer
çocuk kreşe gönderilecekse bunun hazırlığını kadın yapacak, getir götür işini
ise erkek yapacaktır. Eğer bakım için anneanne veya babaanne geliyorsa bu
durumda anne otoritesi zayıflayacaktır. Arzu edilen anne ve babanın ebeveyn
olarak birlikte veya ayrı ayrı çocuğa bakabilmeleridir. Eğer hafta 8 güne
çıkarsa bu sorun hallolmuş olur.
Kadının hamileliği süresince erkek çok daha fazla özverili
davranmalıdır. Onun incinmemesi için elinden geleni yapmalı birçok işi kendi
üstlenmelidir. Kadın azami dikkat gösterecek sigara – içki kullanmayacak, üst
raflara uzanmayacak,fazla ayakta durmayacak ve düzgün sağlıklı beslenmeye özen
gösterecektir. Gerekli yürüyüşler aksatılmayacak hastalanmamak için azami
dikkat gösterilecektir.
d. Komşuluk kurgusu
Aynı apartman veya yakın evlerde oturmak insanların birbirlerine sürekli
konuşacakları zemini hazırlar. Acil bir durum olsa birbirine anında koşacak
insanlar komşulardır. Komşuluk önemlidir. Bu kapsamda kadınların ön ayak olması
ve erkeklerinde bu kurguyu desteklemesi önemlidir. Yakın gelecekte insanlar
daha fazla evlerinde kalabileceklerdir. Bu süreçte komşuların haftada bir
kesinlikle temas sağlayacak şekilde bir sosyalizasyon olgusu başarmaları
önerilir.
Çocukların birbirine arkadaş olmaları, okula beraber gidip gelmeleri,
oyun oynamaları özendirilmelidir. Böylece sosyalleşen bir yapı doğar ki
aradığımız budur. Son dönemde insanların birbirine yabancılaştıklarını
görmekteyiz. Aileler bahaneler yaratarak birbirlerini kabul edecek tarzda
davranmalıdırlar.
Komşuların birbirine kötü gözle bakmamaları ve birbirlerini oldukları
gibi kabul etmeleri önemlidir.
Komşuluk birbirini rahatsız etmeyi reddeder. Özellikle apartmanlarda
yaşayanlar ses geçirgenliğinin verdiği rahatsızlıklara çok dikkat
göstermelidirler. Üst katta oturanların halı silkelemesi veya üst balkondan
sigara külü silkelemeleri gibi davranışlar çok yanlıştır. Komşuluğu çok
önemsemeli ve kuruluş yaklaşımını içimize sindirmeliyiz.
e.
Akrabalık kurgusu
Yakın akrabalar kardeşlerdir. İkinci yakınlık kardeş çocuklarıyla gelir.
Üçüncü kuşağı ise kardeş torunları oluşturur. Böyle bakarsak merkez kültürden
doğan bireyselliğin değişim ile farklılaşmasını görürüz.farklılaştıran aileye
dışarıdan gelenlerdir. Böylece birbirine yakın zihniyette fakat farklı
alışkanlıklara sahip gruplar oluşur. İşte bu faklılık insanlara toplumu daha
samimi görme fırsatı verir. Akrabalık insan için bir sosyalleşme laboratuarı
özelliği verir. Bu gözle bakarak farkındalıklarımız gelişir ve sosyalleşmeye
imkan yaratırız.
Teyze ve dayılar çocuklara en yakın olanlardır. Zira anne onların
zihniyet ve duruşlarına yakın olduğundan birbirlerini farklı severler. İkinci
özel duruş amca ve halalardan gelir. Bunlarda babanın kültürüne yakın
olduklarından çocukları bu gözle görürler. Gerçekte çocuklar daha çok dayıya ve
teyzeye benzemeye adaydırlar. Bu bu işin doğrusudur.
Anneanneler ailenin adeta edep merkezleridir. Normalde her anne kızını
kendine boyar. Anneanneler anneleri kendi robotu yapmayı tarihsel bir kurgu
şeklinde yaşatmışlardır.
Anneler bir deyişe göre babalarını esas alan bir sevgi kümesinde
büyürler. Bu nedenle ancak torun sahibi olunca kendi evlerinin farkına
varırlar. Her şeyi babalarının başardığını sanarak kocalarını küçümserler. Bu
çok yaygın bir gerçekliktir. Anasına bak kızını al sözünü babasına bak kızını
al şeklinde değiştirmek doğru olur. anası babasını ne hale getirdiyse kızı da
sizi o hale getirecektir. Bunda yanılma payı sadece %5 tir.
Akrabalar candır. Onlara karşı cins gözüyle bakamazsın. Bu insanı daha
anlamlı şekilde geliştiren bir katkı sağlar. Belki de en güzel şey akrabalarla
yakın olmaktır.
f.
Köy – mahalle kurgusu
Özellikle köyde herkes birbirini tanır.
Bu farklı bir sosyalizasyon ortamı sağlar. Mahalleleri köy gibi düşünemeyiz.
Ama siteleri köy benzeri bir mahiyette değerlendirebiliriz. Gerçekte teknolojik
ve mekan kurguları bizleri sitelerde yaşamaya yöneltmektedir.
Sayıları 50 kadar olan aile toplulukları birlikte olmayı birbirlerini
tanımaya ortak eğlenceler düzenlemeyi alışkanlık haline getirmelidir. Böylece
birbirlerini destekleyen ve birbirlerine samimiyet köprüsü ile başlanan bir
yaşam örgüsü tezahür edecektir. Sitelerde birlikte eğlence ve piknik yapılabilecek
imkanlar düşünülmelidir. Böylece hayatın belli kesitlerini paylaşabilecek bir
ortam yaratır ve bunun güzelliklerini paylaşırsınız.
Yönetim kurgusunda muhtarlar sosyolojik
olguyu resmeden istatistikler üretebilirler. Böylece belli soy benzerlikleri
taşıyan yada sosyal duruşu etkin insanları tanımak kolaylaşır. İnsanlar
birbirine iyiliği böyle algılarlarsa birbirlerine daha geniş anlamda destek
olabilirler.
Belli yeteneklerin bilinmesi birçok anlamda paylaşılan meziyetler
doğurur ki bu da çok önemli görülmelidir.
g. Özgürlük kurgusu
Biz özgürlük ile disiplini birlikte işleyen bir çalışma yaptık. Burada
vurgulanan insanı insan yapan disiplin öğelerinin varlığı halinde gerçek
özgürlüğün var olabileceğini gösterdik. Kültürü bu gözle görmek doğru olur.
madem ki kültür kazanılan alışkanlıklarla oluşuyor bize verilen özgürlükte bu
alışkanlıkları istediğimiz gibi belli bir anlayış ve ilkelere dayanarak
seçebileceğimizdir. İnsan özgürlüğü gerçek anlamda budur. İstediğiniz
olabilirsiniz ama diğer insanları değiştirmeye çalışmadan.
Her insan kendi farklılığını bu resim altında kendi yaratacak ve böylece
mutluluğunu arttıracaktır. Eğer bir orman gibi herkesi ağaç yapsaydık bu en
kolayı olurdu ama kendi tanrılığınızın farkına bile varamazdınız. İşte tanrılık
yaratıcılık burada gizlidir.
h. Toplumsal kurgu
Biz ilk çalışma olarak devleti yazdık.
Bunun maksadı örgütlenme olmadan bireysel duruşu gerçeklemek mümkün olamazdı.
Şimdi de aynı şekilde düşünüyoruz. İnsanlar toplumun bir parçası olmayı
bireysel kurgudan güç alacak şekilde başlatacaklardır. Kendi alışkanlıklarını
yönetebilen bir insan artık peygamber olabilir. Biz sınıflandırmayı yaparken
doğal liderliği birinci sırada gösterdik. Doğal lider yada peygamber olmak
yaradılışla ilgiliydi. Şimdi artık değil. Çabalayın kendinizi de toplumu da
etkileyin. Kolayı kendinizi değiştirmektir bunu da asla unutmayın. İnsanlar her
şeyin iyisine layıktır. İyi insan olun ve iyi insanlara saygı gösterin.